Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 123.maddesi uyarınca idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütün oluşturmakta ve idare kanun ile düzenlenmektedir. İdare hukuku, en temel haliyle bir tarafında devletin de var olduğu bir hukuktur. Devlet, kaçınılmaz olarak yurttaşlar ve toplum ile organları/yapıları vasıtasıyla ilişki halindedir.
İdare, kamu gücü kullanmak yetkisine sahip olduğu için, idare hukukunda taraflardan birisi idare olmaktadır. Nihayetinde hukuk devleti, hukuk kurallarıyla bağlı olan devlet faaliyetlerini gerektirmekte olup; idarenin faaliyet, işlem, eylem ve pratiklerinin hukuksal çerçevesindeki ihtilaflarını değerlendiren alan idare hukuku olmaktadır. İdare hukuku, temel olarak içtihadi bir hukuk alanı olduğu için, çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma, atama kararları, disiplin cezaları, idarenin işlem ve eylemlerinden doğan zararlar gibi en bilindik durumlardan; idarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluğu adına gelişebilecek her türlü ihtimalde idare hukuku devreye girmektedir.
Büromuz, idare hukukunu güncel içtihatları etkin takip etmek ve mevzuat bağlamında her türlü imkânı değerlendirmek suretiyle ele alarak müvekkillerine profesyonel şekilde hizmet vermektedir.